Velâyet-i Suğra
- Velâyeti Suğra (Evliyânın velâyetidir) (İlmi, ilmi Bâtın`dır)
- “Velâyet”, “nefs“in bilinç yollu hakikatını kavradıktan sonra, takdir edilen ölçüde ve dilenilen şekilde gereğini yaşama hâlidir!.. Allah isimleri arasında “VELΔ isminin anlamının kişinin esmâ formülünde ağırlık kazanmasının sonucudur.
Varlıkta asâleten var olan ve ebediyyen sürecek olan kemâlât “velâyet“tir. “Nübüvvet” ise “veli”ler içinde üst sınıfı teşkil eder. Cennet yaşamında “nübüvvet” görevi yoktur; onların her biri “velâyet” kemâlâtının en yüksek halleriyle yaşamlarına devam ederler.
“Mutmainne” ve “Râdiye”, “Velâyet-i Suğra”dır.
“İlim, mâlûma tâbidir“, diyenlerin yanılgısının sebebi de şudur…
Onlar, aşağıdan yukarıya bakış açısı itibariyle meseleyi çözmeye çalışmışlardır. Daha doğrusu, Velâyet-i Suğra ilmi kemâlâtı ile olayı çözmeye çalışmışlardır.
Velâyet-i Suğra ilmi itibariyle, halkdan Hakk`a urûc söz konusudur. Nübüvvet ilmi olan Velâyeti Kübrâ`da ise, Hakk`ın halk`a tenezzülü Hakikatı geçerlidir..
Nübüvvet-i târifiye ilmine ve kemâline sahip Bakâ Billah mertebesindeki İnsan-ı Kâmil indinde, mâlûm, ilm`e tâbidir!.
Buna mukabil, Velâyet-i Suğra kemâlâtındaki urûca dayalı müşahedede, ilim, mâlûm`a tâbidir… Bunun sebebi, mâlûmun sâbitliğidir. Velâyet-i Suğra mârifetiyle urûc yollu baktığın zaman, mâlûm`un sâbitliğimüşahede edilir.
Fakat, Nübüvvet`in hakikatı olan Velâyet-i Kübrâ ilmiyle olaya bakıldığı zaman, Zât`ının dışında hiç bir şey mevcut değildir!…
Bu yüzdendir ki, Zât`ın Zât`ına olan ilmi sonucu dilediği mânâları icâd etmesi, “yok“tan var etmesi söz konusu…
Dilediğini icâd etmesi, “yok“tan var etmesi gibi cümlelerle işaret ettiğimiz şey, “esmâ mânâ“larıdır!… Ef`âl mertebesini zaten konuşmuyoruz!.
Evliyânın velâyeti
Kavram hakkında henüz bir not alınılmadı.
Allâh Ahlâkı
Anlamı Allâh ahlâkı ile ahlâklanınız”!.. Hadîs-i şerîfini hatırlayalım. Nedir “Allah Adıyla İşaret Edilen’in Ahlâkı”?.. Herhangi bir birimin ahlâkı ile Allah Adıyla İşaret Edilen’i kayıt altına alabilir miyiz?.. Elbette ki hayır!.. Öyle ise “Allah ahlâkı” nedir?..
Kerâmet
Anlamı Felsefe, daha önce de izah ettiğimiz gibi ise iman nurunu esas almaksızın, sırf akıl gücü ile yapılan çalışmalardır. Bir kişi tasavvufa yani iman nurunu esas alan çalışmalara dayanmadan, kendindeki şartlanmaları ortadan kaldırabilr… Şartlanmaları kaldırması, eğer iman nuruna dayanmıyorsa, tamamen beşeri