Arınmak

Tâhir

Anlamı Kur’ân-ı Kerîm’i anlamak için önce “tâhir’ olmak, yani -arınmış” olmak gerekir. Çünki, “Arınmamış olanlar dokunmasınlar” deniliyor. Bu âyeti mâalesef yanlış anlıyor; gidip suyla yıkanıp, abdest alıp “arındığımızı” sanıyoruz!.. “Tahir“in zıddı olan “necîs“in yani necasetin, yani pis-kirli olma hâlinin ne olduğunu, bakın nasıl târif ediyor aynı KİTAB: “Kesinlikle necis olanlar müşriklerdir“. Yani, necis olma hâlini meydana getiren …

Tâhir Devamı »

Birr

Anlamı Allah Esma`sının sizde oluşturduğu güzelliği yaşamak Hayr İşin hakikatini yaşamak Detaylı Bilgiler Vechlerinizi (yüzünüzü veya şuurunuzu) doğuya veya batıya (varlığın hakikati veya sistem bilgisine) çevirmeniz BİRR (işin hakikatini yaşamak) değildir. Asıl BİRR, “B” işareti anlamıyla Allâh’a iman edip, gelecekte yaşanacak sürece, melâikeye (algılanıp fark edilemeyen varlığın hakikati olan Allâh Esmâ’sının kuvvelerine), Kitaba (varlığın hakikati ve Sünnetullâh’a), Nebilere iman eden; Allâh sevgisiyle malı, …

Birr Devamı »

Adn Cenneti

Anlamı “Adn”, cennetlerden birinin adıdır. Sıfat cennetidir… İlâhi sıfatların kişiden zuhuru hâlinde, yaşanılanların adıdır. “Adn” cenneti yaşamı, ilâhi sıfatların birimden zuhûru ile yaşanan hâl demektir. Kendini diğer varlıklardan daha güçlü, daha kudretli olarak gören birim, Allah’ın sıfatlarını, nefsani sıfatlarıyla örtme durumundadır ki; İlâhi sıfatları örtme durumunun adı da “küfür”dür!. Neticesi de, o izhar ettiği şeyin …

Adn Cenneti Devamı »

Abid

Anlamı Abidler (yakîn gelene kadar gerekli çalışmaları yapanlar) Abidler topluluğu (arınma çalışmaları yapanlar) Abidler (ibadet eden kullar) Bilinç, kendinin beden olmayıp, bedenden sonra da yaşamı devam edecek madde ötesi bir varlık olduğunu farkettiği zaman; gerek kendi özünü, hakikatını tanıma yolundan alıkoyan davranışları, günahları, gerekse de düşünceleri dolayısıyla pişmanlıklar içine girer; yani arapçasıyla kendisine “levm” eder… Bu yüzden de “levvame …

Abid Devamı »

Arınmak

Anlamı Kur’ân-ı Kerîm’i anlamak için önce “tâhir’ olmak, yani -arınmış” olmak gerekir. Çünki, “Arınmamış olanlar dokunmasınlar” deniliyor. Bu âyeti mâalesef yanlış anlıyor; gidip suyla yıkanıp, abdest alıp “arındığımızı” sanıyoruz!.. Şirk, “necis” (pis) olarak tanımlanmıştır! Zıddı olan “tahir” (pislikten arınmış, temiz) ise gene Kurân’da “arınmamış olanlar bu kitaba el sürmesinler” çünkü şirk düşüncesi içindeyken anlatılmak istenenleri anlamaları …

Arınmak Devamı »

Abdest

Anlamı Abdest almak temizlik gayesi ile getirilmiş bir hüküm olsa idi. «Elini toprağa sür de sonra topraklı elinle suratını, kollarını sıvazla»; der mi idi?.. Abdest ismiyle tanımladığınız şey sudaki bioelektrik enerjinin sinir sistemi vasıtasıyla beyne ulaşması ve enerji takviyesidir… Abdest, temizlik için değil; beynin bioelektrik ihtiyacını karşılamak içindir. ”Abdest”, şirk oluşturan düşüncelerden arınmaktır!. Duyularından ve organlarından sâdır …

Abdest Devamı »