SUNU
Ahmed Hulûsi
Çok değerli, düşünen Dostlarım…
Bu kitabımızda, belki de bugüne kadar hiç aklınıza gelmemiş bir konuyu düşünü dünyanıza sergilemeye çalışacağız…
Elbette ki, kitabın kapağında okuduğunuz isim, bu konuya ışık tutuyor… Acaba Hz. Muhammed Neyi “OKU”DU?..
Bilindiği üzere, Hz. Muhammed iki yılı aşkın bir süre, içinde yaşadığı düşünsel durum nedeniyle, Hıra Tepesindeki mağarada, inzivaya çekilmişti…
Bu süreç içindeyken, Kur’ân-ı Kerîm’in ilk âyeti olan “İKRA” hükmü kendisine tebliğ oldu Cebrâil isimli melek tarafından!
“İKRA!..”
“OKU!..”
Ama, bu tebliğ anında kendisine verilmiş herhangi bir yazılı metin yoktu!..
“OKU”MASI isteniyordu; ancak eline verilmiş bir alfabetik yazıt söz konusu değildi..?
Öyle ise neyi “OKU”YACAKTI?..
“OKU” dendiğine; “OKU”ması gerektiğine; ve “OKU”yacağı herhangi bir yazılı alfabetik metin olmadığına göre…
Acaba, “OKU”ması istenilen “ŞEY” ne idi?..
“ÜMMΔ olan Hz. Muhammed (aleyhisselâm); “OKUyabilenlerden değilim, okuyamıyorum…” cevabını vermişti, Cebrâil isimli meleğe…
Ortada, kağıt, deri, kemik üzerine yazılı olarak inmiş herhangi bir metin olmadığına göre; elbette ki, burada işaret edilen husus, bizim bildiğimiz mânâda okuyup-yazma değildi!
Öyle ise, burada söz konusu edilen “ÜMMΔlik, genelde anlaşılan mânâsıyla, yazılı bir metni okuyamama değildir!
Bu takdirde, “ÜMMΔlik nedir?..
Kimler “ÜMMΔdir..?
“ÜMMΔlikten kurtulmanın yolu nedir?..
“ÜMMΔ olduğu için “OKU”yamayan Hz. Muhammed (aleyhisselâm), “İKRA” hükmünce “OKU”duktan sonra, hâlâ “ÜMMΔ miydi?..
Değerli, düşünen Dostlarım…
İşte bu kitabımızda, müşahedemiz nispetinde; elden geldiğince, sırf iman yoluyla kendilerine nakledilenleri olduğu gibi kabul edip, üzerlerinde yoruma girmek istemeyen kardeşlerimizi de fazla sarsmayacak bir biçimde; yukarıdaki soruların cevaplarını açıklamaya çalışacağız…
Elbette ki, bütün yazacaklarımız, Rabbimizin bize ihsan ettiği ilim, nasip ettiği müşahede nispetinde olacaktır… Muhakkak ki, her bilgi sahibinin fevkinde daha başkaları vardır…
Biz de bu yazdıklarımızla, dostlarımızın daha üst bilgi ve düşünü basamaklarına ulaşması için vesile olursak, bu görevi bize ihsan ettiği için Rabbimize şükrederiz…
Dileriz ki ALLÂH, ilmin sonsuz basamaklarında, tüm yaşamımız boyunca yükselmeyi ve o ilimden günlük yaşamımızda yararlanmayı nasip etsin…
Buyurun önce “Evrenin gerçeğine” ve sonra da; Hz. Muhammed Mustafa (aleyhisselâm)’ın “OKU”duklarından, bize bildirilenlerin bazılarına…
AHMED HULÛSİ