Mücrim

Mücrim (suçlu, Dinin ön gördüğü tedbirleri ihmal etmiş)

  • Allah Teâlâ’nın kudreti gaybında, LEVHİ MAHFUZUNDA bulunmayan ve bulunamayacak olan hiç bir âyet yoktur “ (c:3; s:1921)

    -“ALLAH YAZDI… “(58-21)

    “Allah yazdı… EZELDE HÜKMÜNÜ VERİP, SİLİNMESİ BOZULMASI KÂBİL OLMAYAN BİR YAZI İLE “LEVHİ MAHFUZ”DA TESPİT EYLEDİ!. (c:7; s:4804)

    -“ÇÜNKÜ BİZ HER ŞEYİ BİR KADER İLE HALK ETMİŞİZDİR!…” (54-49)

    “Her şeyin vukûundan evvel, ezelde, İLMİ İLÂHİDE MUKADDER OLAN BİR KADERİ, yani haysiyyeti ilmiyyesi vardır ki, kazasının cereyanı, fii`len yaradılışı O KADERE göre vâki olur.

    Onu başkası istediği gibi icap ve tâyin (determine) edemez..

    Onun için mücrim, kendi keyf ve iradesine göre cürmün mâhiyyet ve mukadderatını değiştiremez..”(c:7; s:4654)

  • “O gün, (amellerin suretlerinin kayıtlı olduğu) Kitab ortaya konmuştur. Mücrimlerin, onun içinde olanlardan korkup ürpererek “Eyvah bize bu nasıl Kitapmış ki küçük büyük bırakmadan hepsini ihsa etmiş (tek tek sayıp dökmüş, zabt–muhafaza etmiş)” dediklerini görürsün. Ne yapmışlarsa onu hazır bulmuşlardır. Rabbin kimseye zulmetmez.” (Kehf:49)

  • “Yeveddul mucrimu lev yeftediy min azâbi yevmeizin bibenîhi ve sahıbetihî ve ehıyhi ve fesiyletihilletiy tu’viyhi ve men fil arzı cemiy’an sümme yunciyhi” (70.Mearic:11/14)
    “Mücrim (suçlu, Dinin ön gördüğü tedbirleri ihmal etmiş), o günün azâbından kurtulmak için oğullarını, eşini, kardeşini, kendisini barındıran ailesini ve yeryüzünde bulunanların tamamını fidye vermek ister ki, böylece kendini kurtarabilsin.”

EN’AM 6-55 Suçluların yolu fark edilsin diye, işaretleri işte böyle tafsil ediyoruz.

EN’AM 6-123   Böylece her şehirde ekabiri (önde gelenleri), oranın suçluları kıldık ki, orada tuzak kursunlar… (Gerçekte) kendilerinden başkasına tuzak kurmuyorlar, farkında değiller!

EN’AM 6-147   (Rasulüm) eğer seni yalanladılar ise de ki: “Rabbiniz, Vasi rahmet sahibidir… O`nun azabı suçlu toplumdan geri çevrilmez.”

ARAF (A’RAF) 7-40 işaretlerimizi yalanlayıp, onlara karşı büyüklenenler (var ya muhakkak ki) onlara sema kapıları açılmaz ve halat iğne deliğinden geçinceye kadar (ki bu da olanaksızdır!) (onlar) cennete dahil olamazlar… Mücrimleri böyle cezalandırırız!

ARAF (A’RAF) 7-84 Onların üzerine azabı bir yağmur gibi yağdırdık (volkan patlaması olduğu rivayet edilir)! Bir bak, suçluların sonu nasıl oldu!

ARAF (A’RAF) 7-133 Biz de onların üzerine tafsilatlı işaretler olarak tufan, çekirge, haşerat, kurbağalar ve kan yağdırdık! (Yine de) büyüklendiler ve suçlu bir topluluk oldular.

ENFAL 8-8   Hakk`ı gerçekleştirmek ve boş, asılsız olanı geçersiz kılmak için… isterse Allah`a karşı suç işleyenler bundan hoşlanmasın!

TEVBE 9-66 Mazeret beyan etmeyin! imanınızdan sonra gerçekten hakikat bilgisini inkar eden oldunuz! Bir kısmınızı affetsek bile, suçlarında ısrarlı olmaları sebebiyle diğerlerine azabımızı yaşatacağız.

YUNUS 10-13  Andolsun ki, sizden önceki nesilleri, kendilerine Rasulleri açık deliller olarak geldikleri halde, zulümleri ve iman etmemeleri nedeniyle helak ettik… Suçlu toplumları işte böyle cezalandırırız!

YUNUS 10-17  Allah`a yalan iftira eden yahut O`nun işaretlerindeki varlığını (Esma`sının açığa çıkışı olan işaretleri) yalanlayandan daha zalim kimdir? Muhakkak ki suçlular kurtuluşa ermezler!

YUNUS 10-50  De ki: “Gördünüz mü (düşünün bakalım), şayet O`nun azabı gece veya gündüzün bir anında gelmiş olsa, (söyleyin) suçlular neyi acele isterler?”

YUNUS 10-75  Sonra, bunların ardından Musa`yı ve Harun`u, işaretlerimiz olarak ba`settik, Firavun`a ve ileri gelenlerine… (Onlar ise) kibirlendiler ve suçlular toplumu oldular.

YUNUS 10-82  Allah Kelimeleri olarak, Hakk`ı gerçekleştirecektir! Suçluların hiç hoşuna gitmese de!

HUD 11-52 Ey halkım Rabbinizden bağışlanma niyaz edin… Sonra O`na tövbe edin ki, semanın feyzini size yoğun olarak irsal etsin ve kuvvetinize kuvvet katsın… Suçlular olarak yüz çevirmeyin.

HUD 11-116 Sizden önceki kuşaklardan geri kalanlar, arzda bozgunculuktan vazgeçirmeliydi onları değil mi? Onlardan kurtarmış olduklarımızdan az bir kısmı hariç (bunu yapan olmadı)… Zalim olanlar ise şımartıldıkları refahın peşine düştüler… Suçlu oldular!

YUSUF 12-110 Ta ki Rasuller ümitlerini yitirdiler ve (azap uyarıları gerçekleşmeden önce) zannettiler ki kendileri yalanlandılar, (işte o zaman) nusretimiz onlara geldi… Dilediğimiz kimseler kurtarıldı… Suçlular toplumundan azabımız geri çevrilmez.

iBRAHiM 14-49   O süreçte, suçluları asfad (Allah`tan ayrı düşürmüş olan bağları) ile bağlanmışlar olarak görürsün!

HiCR 15-12 işte Onu suçluların kalplerinde böylece ilerletiriz.

HiCR 15-58 Dediler ki: “Gerçek şu ki, biz suçlular toplumu için irsal olunduk.”

KEHF 18-49 Kitap (kişinin tüm yaşam bilgisi) ortaya konmuştur! Suçlu durumundakilerin hepsinin, o bilgilerden korkup ürpererek “Yandık şimdi! Bu nasıl `Kitap`mış (kaydedilmiş bilgi) ki, küçük-büyük demeden tüm düşünce ve yaptıklarımızı kaydetmiş!” dediklerini görürsün… Ne yapmışlarsa onu hazır bulmuşlardır! Rabbin kimseye zulmetmez.

KEHF 18-53 Suçlular ateşi gördüler de, artık onun içine kesin düşeceklerini bildiler… Ateş dışında gidebilecekleri bir yol yoktu!

MERYEM 19-86   Suçluları da suya hasret olarak Cehennem`e sevk ettiğimizde!

TAHA 20-74  Gerçek şu ki: Kim Rabbine karşı suçlu olarak gelirse işte cehennem onun içindir… Orada ne ölür (kurtulur), ne de diriliği yaşar!

TAHA 20-102   O süreçte Sur`a nefholunur! O gün suçluları gözleri dönmüş bir halde haşrederiz.

FURKAN 25-22  Melekleri gördükleri süreçte, hakikati inkar suçunu işlemiş olanlara müjde yoktur artık! Ve: “(Müjde-Esma kuvveleriyle tasarruf size) engellenmiş bir yasaktır, yasak!” derler.

FURKAN 25-31  işte görüldüğü gibi, her Nebi için hakikati inkar suçlularından düşman oluştu… Hakikatin olan Rabbin Hadi (hakikate erdiren) ve Nasir (hakikate ermen için yardım eden, zafere ulaştıran) olarak kafidir.

ŞUARA 26-99   Bizi ancak o suçlular (hakikati inkar edenler) saptırdı.

ŞUARA 26-200  işte Onu, (hakikati inkar) suçu işleyenlerin akıllarına bu kadar sokarız!

NEML 27-69 De ki: “Arzda seyredin de, suçluların sonu nasıl oldu, bir bakın.”

KASAS 28-17 (Musa) dedi ki: “Rabbim, varlığımdaki nimetlerine yemin ederim ki, (aidiyet duygusuna kapılarak) suçlulara asla arka çıkmayacağım.”

KASAS 28-78 (Karun) dedi ki: “O (hazineler) bana bildiklerimin sonucu olarak verilmiştir!” Bilmedi ki Allah, ondan önce, kuvvetçe ondan daha güçlü ve çok daha zengin nice nesiller helak etmiştir! Suçlulara, suçları sorulmaz (yalnızca sonuçlarını yaşarlar)!

RUM 30-12 O zamanın gerçekleştiği süreçte, suçlular (şirk ehli) ümitlerini kesip susarlar.

RUM 30-55 O saatin (ölüm) geldiği süreçte suçlular, (beden yaşamında) bir saatten fazla kalmadıklarına yemin ederler… Böylece çevriliyorlardı. (Rabbin indinde bir gün beden yaşamına göre bin yıldır; bağlantısı.)

SECDE 32-12 Suçlular (hakikat bilgisini inkar edenler), Rablerinin indinde başlarını eğmişler: “Rabbimiz… Gördük gerçeği ve algıladık! Geri döndür bizi (dünya-beden yaşamına da), gerekli çalışmaları uygulayalım! Doğrusu biz ikan sahibiyiz (artık)” (derler) iken (onları) bir görsen!

SECDE 32-22 Rabbinin kendisindeki işaretleri hatırlatıldıktan sonra, onlardan yüz çevirenden daha zalim kimdir? Muhakkak ki biz suçlulara yaptıklarının sonucunu yaşatırız!

SEBE’ 34-32 Kibirli önderleri de, kendilerine tabi olan zavallılara: “Size gelen hakikatten sizi biz mi alıkoyduk? Hayır, siz suçlusunuz!”

YASiN 36-59 Ey suçlular! Bugün ayrılın!

SAFFAT 37-34  Kesinlikle biz, şirk suçunu açığa çıkaranlara işte bunu uygularız!

ZUHRUF 43-74  Muhakkak ki suçlular (şirk ehli) cehennem azabı içinde ebedi kalıcılardır.

DUHAN 44-22 (Musa da) Rabbine yöneldi: “Bunlar suçlu (şirk koşan) bir toplum!”

DUHAN 44-37 Onlar mı daha hayırlı yoksa Tubba` (Yemen hükümdarına verilen ad) halkı ve onlardan (Tubba` halkından) öncekiler mi? Onları helak ettik! Muhakkak ki onlar suçlular (şirk ehli) idiler.

CASiYE 45-31 Hakikat bilgisini inkar edenlere gelince, “işaretlerim size bildirilmedi mi? (Ama siz) benliklerinizi yücelttiniz ve suçlular (şirk koşanlar) toplumu oldunuz!” (denilir).

AHKAF 46-25 (O rüzgar) Rabbinin emriyle her şeyi helak edip dumura uğratır! Nitekim öyle oldular ki, geride onların meskenlerinden başka bir şey kalmamıştı! Suçlular toplumuna yaptıklarının sonucunu böyle yaşatırız!

ZARiYAT 51-32  Dediler ki: “Doğrusu biz suçlu bir toplum için irsal olunduk!”

KAMER 54-47  Muhakkak ki suçlular bir sapma ve ahmaklık içindedirler.

RAHMAN 55-41 Suçlular simalarından (huylarının oluşturduğu görünümden) tanınırlar da; alınlarından ve ayaklarından yakalanırlar.

RAHMAN 55-43 işte bu, suçluların kendisini yalanladığı cehennemdir!

KALEM 68-35 Teslim olmuşları, inkarcı suçlular gibi kılar mıyız hiç?

MEARiC 70-11 Birbirlerine gösterilirken insanlar… Suçlular, o sürecin azabından kendini kurtarmak için oğullarını fidye olarak (ateşe) vermeyi düşünür…

MÜDDESSiR 74-41 Mücrimlere:

MÜRSELAT 77-18 işte suçluları böyle yaparız!

MÜRSELAT 77-46 Yeyin ve azıcık keyif sürün (dünyada)… Muhakkak ki siz suçlularsınız!

Suçlu

Kavram hakkında henüz bir not alınılmadı.

Acele etmek

Konu ile alâkalı bilgiler Evrensel sistem ve düzen içinde her şey bir sıralamaya ve dolayısıyla zamana bağlıdır… Acele, asla sistemi değiştirmez!. Ya bekler, nasibinizdekine erişirsiniz; ya da acele eder, kopartırsınız!.

Oku »

Temiz

Şirk, “necis” (pis) olarak tanımlanmıştır! Zıddı olan “tahir” (pislikten arınmış, temiz) ise gene Kurân’da “arınmamış olanlar bu kitaba el sürmesinler” çünkü şirk düşüncesi içindeyken anlatılmak istenenleri anlamaları mümkün olmaz; gerçeğine işaret

Oku »

Zâhid

Anlamı Bilinç, kendinin beden olmayıp, bedenden sonra da yaşamı devam edecek madde ötesi bir varlık olduğunu farkettiği zaman; gerek kendi özünü, hakikatını tanıma yolundan alıkoyan davranışları, günahları, gerekse de düşünceleri

Oku »