Hakikat-ı Ahmediye
Konu hakkında bilgiler
Ahmed Hulûsi
Soru
-Hakikatı Ahmediyet makamını izhar eden bir birimin ilmi ne yönlüdür.?..Üstad
-Hakikatı Ahmediye izhar edilmez!… Edilemez!…Yaşanır o mertebedeki Zâtlarca..Eğer, kişi “ölmeden evvel ölmek” diye bahsedilen hakikate erme sırrını yaşayacaksa, “küçük kıyamet” denilen haller de yaşamında açığa çıkmaya başlar..
“Mehdî“yet ile Rububiyet hakikati idrak edilir.
Arkasından, Deccaliyet kendini gösterir ve kişi Rubûbiyeti benliğine atfederek, hakikatinin “HAKK” olduğu gerçeğinden hareketle, “nefsaniyetini-egosunu-bedenselliğini” Rab olarak kabullenme sebebiyle “mülhime nefs girdabına” düşer… Hakikatinde Hakk`ı görmek derecesinden, bedenselliğinde Firavunluğu yaşama derekesine düşer.
Derken nasibinde varsa “İsevî” hakikat nüzul eder ve “B” sırrı açılarak yaşanmaya başlar.
İsa (aleyhisselâm), yeryüzüne indiği zaman; (birimselliğindeyken, bedensellik anlayışında iken) Deccal, suyu görmüş tuz gibi erir gider… Varlığın yalnızca, “Allah” adıyla işaret edilenin “esmâ mertebesi“nden ibaret olduğunu hissetmesi sonucu, Deccaliyeti (tanrılık vehmeden benliği) eriyip yok olup gider. “El Mudil” isminin ağırlığı geriler…
“VELΔ ismi seyrinde ağırlık kazanır…
Her yaptığı işin öncesinde “B-ismillah” diyerek “Allah namına” o fiîli ortaya koyduğunun bilinciyle yaşayarak şirkten arınır; o fiîl ile kayıtlamaz “Allah” adıyla işâret edileni… Araya, benliğini katarak şirke düşüp, şeytaniyete (vehmine) tâbi olmaktan korunanlardan olmuş olur!.
Bazılarında, bundan sonra, “Daire-i Museviyet” ve “Daire-i İseviyet” hakikatleri ötesinde, “hakikat-i Muhammediye” ve hatta “hakikat-i Ahmediye” sırları yaşanır, “EKBER“iyet müşahedesi içinde; ve “B” sırrıyla “seyri meâllah“ı devam eder. Bazıları da “Allah Rasûlü” varisleri olarak “seyri anillah” ile halk arasında görev alır.
“Allah EKBER“i yaşayarak “salât“a (namaza-yönelişe) girip, “B-ismillah….”la gerisini getirebilen ne mübarektir!.
Kavram hakkında henüz bir not alınılmadı.