FİİLİN KARŞILIĞI ALINACAKTIR!

Ahmed Hulûsi

 Yâ Gavs!.. Kim mücahedeyi ihtiyâr ederse, ona müşahedem olur; istese de istemese de!

 

Bu cümlede sistemin çok önemli bir sırrı açıklanmakta, dikkatli okuyanlar için… Dikkatlice bir kere daha tekrar edelim;

“Kim mücahede ederse, müşahedem oluşur. İstese de istemese de!..”

İşte, içinde yaşadığımız kâinattaki, Allâh’ın Sistem ve Düzeni budur! Bir fiil olmuşsa, o fiilin neticesi de otomatik olarak oluşacaktır, o fiili meydana getiren mahal için; istese de istemese de!

Yani, o fiili meydana getirenin, fiilinin sonucunu görme yolunda bir talebi olmaması hâlinde dahi bir şey değişmez; onun neticesini mutlaka görmek durumunda kalır!

Bu durum bize şunu da idrak ettirir;

Bir insanın, ille de yaptıklarının ne getireceğini bilmesi veya bilmemesi gerekli değildir neticesine ulaşması için… Bu yüzden, her fiil neticesini meydana getirir.

Mesela elinize bir bardağı aldınız ve bıraktınız, o düşünce kırılacaktır taş üzerine!.. Bardağın kırılması için, kırılacağını bilmesi şart değildir.

İşte bunun gibi, bir kişinin belirli mücahedeleri, çalışmaları yapması da kendiliğinden belirli, o mücahedenin karşılığı müşahedeyi oluşturur.

Bu sebepledir ki, Hz. Rasûlullâh (aleyhisselâm)’ın buyurduklarını, ne getireceği bilinmese dahi tatbik edenler, otomatik olarak o çalışmaların semeresini alırlar!

Kur’ân-ı Kerîm’in bildirdiklerini tatbik edenler dahi, bu tatbikatlarının karşılığını elde edeceklerdir, isteseler de istemeseler de!