DOST’TAN DOSTA – 901 – 1000
Ahmed Hulûsi
- Kaybeden aldatandır; aldatılan değil!.
- Yayın hidayeti (doğruluğu) eğriliğindedir!.
- Huşû, namazın secdesidir!.
- Hilm, yaratanı gördüğü için yaratılmışı hoşgörmektir!.
- Zeki insan, ateist olur; akıllı insan, “Allah”a imân eder!. “Bühl” ise tanrısıyladır!.
- Sırrını söyleme dostuna, söyler dostuna; dostunun dostu vardır, o da söyler dostuna..
- Soru sormayan beyin için, “Allah”a giden yol kapalıdır!
- Sorgulamayan beynin mekânı ağıldır.
- Gerçek Huviyetini bilirseniz kesinlikle kimseyi suçlayamazsınız!.
- Çözemediğin düşünsel sorununun yanında mutlaka “GÖRE” vardır!.
- “GÖRE”n varsa, “tâhir” olamazsın!.
- Şirk, “göre” kalktığında biter; “hiçlik” başlar!.
- Uyanan insanın “namaz” hâlinin adıdır “teheccüd”!.
- Tasavvuf temeli olmayan Kur’ân tefsiri, ruhsuz cesed gibidir!.
- “Abdest” şirk oluşturan düşüncelerden arınmaktır!.
- Allah’ın sistemi gereği, dün bugünde varolduğu gibi, yarın da bugünde gizlidir!.
- Karşındaki insanı dünü ile değil; o anki hâli ile görüp sevebilmektir marifet!.
- İsim, müsemma değildir; isim ile içeriğin birbirinden apayrı şeyler olduğunu farket!.
- Tasavvuf, Kur’ânı anlama ilmidir!
- Avâm, sûrete ve olayların o andaki görünüşüne göre hüküm verendir!.
- Baktığın kişinin sîretini görüyorsan havassın..
- Verilmiş nimeti değerlendirmek, fazlasını getirir!
- Erkek hikmetle, kadın kudretle yaratılmıştır!.
- Kişiyi konuşturan karşısındakinin kemâlidir..
- Bir başkasına kızan, gerçekte kendi basîretsizliğine kızmaktadır!.
- Hayatın, hayâl desteği; sükûtu hayâl ise gerçeğidir!.
- Karşılaştığın sükûtu hayâller, Allah sistem ve düzeninin gerçekleridir!… Sistemi öğrenmeyişinin faturasıdır!.
- Hayâllerle ördüğün kozanın dışındaki gerçekleri araştırmazsan, bil ki yarın seni pek çok sükûtu hayâl beklemekte!..
- Nankörlüğü kime yaptığının idrâkında olmayanlar bir gün bunu pek acı bir şekilde öğreneceklerdir; ki artık telâfisi de mümkün olmayacaktır!.
- Tüm cehenneminin ateşini söndürecek olan tek şey takdire rızadır!.
- İsyan etme; hikmetini görmeyi bekle!.
- Aptallar arasında en az aptal olan, akıllı demek değildir!…. Aptallar arasında en az aptal olan, akıllı kabul edilse bile!.
- Cahiller arasında cehaleti en az olan; âlim kabul edilse bile!… Ârif değildir bana göre.
- Taklitçiler arasında taklidi enaz olan, hakikati biliyor sanılsa da muhakkik değildir!.
- Tahkiki imânı olmayan müslüman; erkek elbisesi giymiş kadın gibidir.
- Liyâkattan, bahseden müşriktir.
- Tenzihte haddin aşılması şirk; teşbihte haddin aşılması KÜFÜRDÜR!. * * *
- İnsan düşünce boyutunda yaşayan varlıktır.Hayvan ise üç boyutlu dünyada yaşıyan varlıktır.
- Tanrı yokmuş gibi düşün, varmış gibi yaşa; Asla “Allah”tan gafil olma.
- Beyin düşünerek öğrenir ruhsa defalarca tatbik ederek öğrenir!.
- Nüzül; Bâtından zâhire çıkıştır… Uruç; Zâhirden bâtına geçiştir.
- Akıl durursa beden hareket eder , zekâ çalışır!.
- Akıl derin tefekküre yöneldiğinde, beden zaruretsiz eylemlerden uzaklaşır.
- Göz odur ki, insanı hidâyete erdire!…
- İnsanı dalâlete sürükliyen gözün kullanıcısı İblis`tir!…
- Bir insan ihtiyacını karşılayacak çok hayvan bulabilir; ama bir insanın, düşüncelerini paylaşacağı bir insana ihtiyacı vardır.
- Allahın ahlâkıyla ahlâklanmak fevkalâde zordur; bundan da daha zor olanı, beşerin arasında gereklerine uyarak yaşayabilmektir.
- Olan şey değil, algıladığın şey önemlidir.
- Rızık, senin yaradılış amacına göre, sana takdir edilenlerdir.
- Sana takdir edilen kadarıyla, değerlendirebilirsin.
- Dünyadan ayrıldığın anda yaradılış amacına ulaşmışsındır.
- İslâm dinini anlayıp kabul eden, idrak eden kişi muhakkiktir. Anlamadan, kabul ettiğini iddia eden ise mukallit!.
- İslâm dini Allahın yaratmış olduğu sistem ve düzendir.
- “Baldaki şifaya inanıyorum demek”, balı yiyorum demek değildir!. Balı yiyen, şifâsına erer… Ya kavanozu yalayan…?
- İmân fiille bütünlenir; fiille bütünleşmemiş imân, imân değildir, lâftır-lakırTıdır!… Leyleğinki gibi!..
- Ahmağa nasihat gereksizdir!. Anlamadığını anlıyamıyandan kaç!.
- Nasihat akıllı içindir.
- İkân, ihlas “OKU”makla başlar.
- Zaman kafası çalışana yetmez; Kafası çalışmayana geçmek bilmez.
- Büyük sükûtu hayâller, gerçekçi olmayan hayâllerle gelir.
- İhlâs “OKU”madan, “Allah” adıyla işaret olunanı bulamazsın!
- İhlas ârifibillahın aynasıdır… Ârifibillah orada hakikatini seyreder.
- Aptal insan, değiştiremiyeceği anın sıkıntıları içinde boğulur; Akıllı adamda, değiştiremiyeceği sıkıntılı anı keyife dönüştürür.
- İkan; gördüğünün gereğini yaşamaktır, imândan sonra gelir. İman görmediğine inanmaktır.
- İnsanlara; hayâllerinde yarattıkları değerlere tapınmak; “Allah”a kulluk etmek zorunda olduklarını farketmek ve itiraf etmekten çok çok daha kolay geliyor…. Sonucu çok acı olsa bile!.
- Teslimin yolu Allahı bilmekten geçer.
- “Ene”, cehennem için yaratılmıştır.
- Allaha imân ve teslimiyet dışında hiçbir şey cehennem ateşini söndüremez.
- Cehennem için, insanSI; cennet için de insan yaratılmıştır!..
- Enfüsi cehennemin odunu şartlanmalar ve tabiatındır..
- Yarattığın tanrına tapınmaktan kurtulup Allah`a imân etmadikçe cehennemin içnden ve dışından, seni kuşatıp yakmakta devam edecektir.
- Cehennemde insan kalmayacaktır!.
- Şikayet benliktendir. Gafletin sonucudur.
- Dedikodu için yaratıldıysan, meskeninde cehnnemdir…
- Allah ahlâkıyla ahlâklandıysan , kâinatı da “Allah” gibi değerlendir.
- Nankörler yaratılmasaydı şükredenlerin değeri olmazdı.
- “ALLAH” ismiyle işâret edilen…!?
- “O” Basarla değil basiyretle görülür; çünki Basîr odur…
- Seyyahatten amaç Allahın ahlakını öğrenmektir!.
- Tefekkürsüz bakan göz insan gözü değildir.
- Ardından konuşanı araştır, acaba hangi çıkarı zedelenmiş?…
- Maddî yada manevî çıkarı için yanında olan, o menfaati kesildiği anda karşında olacak ve seni arkandan vurmaya çalışacaktır… Buna hazır ol.
- Allaha yönelmene sebep olan şeylerin pek çoğu benliğine şer gibi gelirse de, erersen anlarsınki onlar hep hayırdır.
- Kıyamette ana-baba evlattan, koca karısından kaçacaksa. Kur`âna göre; cennette herkes aynı yaşta olacaksa; dünya yaşamı gerçekte yalnızca saniyeyle tanımlanırsa, bundan ne çıkar?…
- Her ne ki üzerinde düşünebiliyorsun, o yaradılmıştır.
- Eski kozalılar, dünya merkezli düşünüyorlardı evreni; Şimdikiler de insan merkezli düşünüyorlar!.
- Müslümanlar, tek tanrıya inanıyorlardı… Onlara, “ALLAH” adıyla işaret edileni anlatmaya çalıştım… Anlattıklarımla, “tanrı”larını “update” ettiler!.
- Seyri afâki küfrü kaldırır, seyri enfüsî şirki kaldırır; bu ikisini tamamlamayan şirkle küfür arasında bocalar durur.
- Bizim nazarımızda, cennetlik olan bühl ehli, kaybedilmiş cehennem ehli gibidir.
- Beşeri zaafların kemalât olduğunu farkedemiyenin ilimden mahrumiyeti mukadderdir.
- Bühl`ün korkusu dünyayı kaçırmak; Ârifin korkusu irfanını sınırlamaktır.
- Bühl kaybettiklerinin farkında olmayandır.
- Ârifin irfânı kaybettiklerinide farkettirir, telâfisi içinde çalışma yaptırır.
- “Allah”ın zikriyle bilinc tatmin olur.
- Ahmağa zulmetmek istemiyorsan, onlara irfândan sözetme!.
- Zâlim nefsinin hakikatini bilmeyendir.
- Zâlime yardımcı olan zulmüne ortak olur.
- Zâlime yardımcı olmak ; kişinin “Allah”tan perdelenmesi için yeterli olan günahtır.
- Zikir “Allah”ın kulunu seyri; fikirse kulun “Allah”a bakışıdır!.
- Taklidin tahkike dönmesi, taklidin kullanılmasıyla mümkün değildir.