DOST’TAN DOSTA – 801 – 900
Ahmed Hulûsi
- İlim ve irfânın yolu, red ve inkârı kaldırmaktan geçer..
- Sevdiğinin kim olduğunu bilebildiysen, yok olasıya sev !.
- Neyi seversen sev, gerçekte sevdiğin TEK`tir !.
- Hakikat, “ÖZDE BİR” olmak; marifet, “GÖZDE BİR” olmaktır!..
- Aşk öyle bir ateştir ki, son yaktığı kendisi olur!.. Onun için aşıklar, tükenene kadar yanarlar!.
- Benlik, yana yana tükenince “hiç” kalır!… “Hiç” olunca da “hep“e dönüşür!.
- Fâni, fenâ buldumu, Bâkî kalır…
- Sen yok olduğunu farkettiğinde geride kalan Bâkî`dir!..
- Fâni yok olduktan sonra Bâkî kalmaz; çünkü fâni, fânidir!.. Bâkî, ise Bâkî!.
- “Fâni”, “yok olacak” değildir; çünkü zaten “yok”tur!… “Fâni”nin herhangi bir zamanda yok olduktan sonra, Bâkî`nin Bâkî olacağını sanmak, Hakikattan gâfletin âlâmetidir!..
- Aşk, gücünü vehimden alır!.. Vehimle hayatiyetini devam ettirir!.
- Sevdiğinde, gerçekte sevdiğinin kim olduğunu biliyor musun?
- Bir zamanlar sanırdım ki, karşımdaki bazıları beni sever… Farkettirdi ki, sevilen kendisiymiş!.
- Ne kadar “O”nu sevdiğini iddia edersen et; sevmediklerinle hep sevdiğinden yüz çevirmedesin!
- Bilinçsizsen, sevdiğine bir isim takar; sonra da o isim sanırsın!..
- Kendini izhar ettiğinde, o mahalde; “Vech“ini gösterdiğinde her yerde ve şeyde “O”nu sevmemek asla mümkün değildir!.. Kör değilsen..?
- Bilirsen kim olduğunu, doyasıya, ölesiye, yokolasıya sev!.. Yok oldun mu, ZATen bitti!.
- ZAT`ta esmanın sözü geçmez!..
- Edep, haddini bilmektir!…
- Edep, hakkını vermektir!..
- Kendinden gayrı olmayan TEK`in takdiridir kader..
- Allah`a imân, ancak mutlak kadere imân ile mümkündür!.
- Mutlak kadere imânla Allah`a imân gerçekleşir… Aksi halde tanrına tapınıyorsundur!..
- A`mâ, takdiri görmeyendir!..
- Sırsız cam şeffaftır; “sır” tutmaz!..
- SIR TUTAMAYANA SIR VERİLMEZ !.
- Sırlan ki, “sır” tutasın!..
- Nur camdan geçer gider; aynadan akseder!.
- “SIR”lanırsan, ayna olur hakikat güneşini aksettirirsin!..
- İmtihan, sana değil; sendendir!..
- İmtihanla kendi potansiyelini görür ve sonuçlarını yaşarsın!..
- Fitne yani imtihan, senin, ilminle ne derece yaşabildiğini farkatmen içindir!.. Sanma ki imtihan, başkalarının seni mükafatlandırması ya da cezalandırmasıdır!..
- Kör değilsen anla ki; sen kendi kaderini yaşamak üzere bu fıtratla FÂTIR tarafından yaratılmışsın!.. Kesinlikle bil ki, herkes özünden gelen bir biçimde kendi kaderini yaşar!.. Kimse kimseye bir zarar veremez!.
- “Çok”tan “TEK”e bakanlar, asla gerçeği farkedemiyecekler!.. Körlüğün sebebi de bu bakıştır!.
- Yaratılış sırrına ermek istiyorsan “TEK”ten “çok”u seyrettirecek olanı bul; ki gözün açılsın!..
- İnsanlığın yolu gerçekleri görebilmek, kabullenebilmek ve hazmedebilmekten geçer!.
- Kendini aldatmak mı, gerçeği yaşamak mı daha iyidir sence?
- Soru sormak düşünce ve muhakemenin sonucudur.. Soru soran toplum insanca yaşamaya başlar!.
- İnsanın şerefi ilmi kadardır!.
- Toplum, huzur ve saâdeti, düşünmek ve soru sormakla elde eder!.
- İnsan paylaşır; hayvan benim olsun, der!. Yaşam insan ile insansıların mücadelesidir..
- Hayvan “daha çoğa sahip olmak”tan; insan ise daha çok “paylaşmak”tan zevk alır!.
- Varlığın TEK`liğini kavramaktan çok daha zor olanı, sistemi müşahede etmek ve gereğini hakkıyla yerine getirmektir.
- Hakikat mecâzdır; mecâz ise hayâl!.. Gerçeği ise “Ma`rifetullah”tır..
- Gaybı Mutlaka ait olan ilim sıfatı, âşikar olduğunda “ma`rifetullah” adını alır..
- Hakikat, kula GÖRE`dir!.
- GÖRE olan her şey ise mecâzdır ve hayâldir!.
- “Marifetullah”, Bâki`nin ilminin bilfiil oluşudur!..
- Bâkî, asıl ve orijindir.. Fâni ise, göre ve varsayımdır!.
- Göreden, ancak göre doğar..
- İlme hürmet etmeyen, pahasını ilimden mahrum kalmakla öder..
- Allah Bâki, ise fâni nerede?.
- Lâiklik, İslâm Okyanusu yanında bir su birikintisidir.
- “Göre”si olanın “Hakikat”ı olmaz!.
- Kadının hakkını ver, kulu olma!.
- Şükür, nimetin Hakka aidiyetinin dile getirilişidir.
- Cennette şefaat yoktur!.
- Aşk, mi`râctır!.
- İkinin Tekliğe yönelişinin adıdır aşk!.
- Din devleti değil, dindarların devleti!.
- “Daha…”sı olanın özgürlüğü olmaz!.
- Hırs, şeytanın elindeki kementtir!.
- Sessizliğin gücünün farkında mısınız?..
- Düşüncelerinizi dilinizle değil, beyninizle ulaştırmağa çalışın!.
- Ses yükseldikçe manânın gücü düşer!.
- Gıybet ve dedikodu eden o sırada şeytana secde etmededir!.
- Sana mı geliyorlar; sendekine mi; yanındakine mi?..
- Duvarlar, şartlanmalardır!.
- Allah fiili mutlak mükemmeldir!. Gayrının ki…?
- Rasûlünü tanıyamadıysan, Kendisini nasıl tanıyabilirsin ki?
- Sevgi, senden birşeyler götürür; beğeni, sahiplik duygusu getirir.
- Ya, “Allah”ı kesrette gör; ya da “Allah” de, kesreti görme!.
- Mahlûkat çiftleşir, insanlar “bir”leşir!..
- Acziyeti hissetmenin sonu “fakr”, onun da sonu “hiç”liktir!. Sonrasında dilde terennüm eden kendisidir!.
- Cehennemde yanmanın kökeni “benlik kavramı ve ona dayalı duygular ve kabullerdir!
- Kusur gören, Allah`ın “Hakiym” ismini inkâr etmededir!.
- Zıddı olan her bir kavram kula, gayrılık anlayışıyla yaşayana GÖRE`dir.. Allah indinde “zıd” kavramı geçersizdir..
- Evrenselliğe açılmanın yolu, kozadan çıkmaktan geçer!.
- Yerel değer yargılarından arınmamış kişi “aydınsı”dır!.
- “Allahuekber”i hakkıyla söylediğinde, indine Allah`tan gayrısı kalmaz!.
- Namaz, bilincini sonsuzluğa taşıyan cankurtaran simididir..
- Cam, herkesin; pırlanta “er” kesin elinde…
- Hoşgörüsü olmayanın hoşgörüden sözetmeye hakkı yoktur!. Ederse, riyâ yapmış olur!.
- Her an huzurda olduğunun farkında huzurunda mısın?
- İnsan, hayâlleriyle kozasını örer; sükûtu hayâl ile gerçeği görme şansını elde eder; bunu değerlendirirse de kozası biraz daha delinmiş olur!
- İnsan hayâl ettiği sürece yaşarmış.. Niceleri vardır ki, yaşar görünür, ölülerdir; ve niceleri vardır ki, asırlardır diridir!.
- Her birimiz, birbirimizle de O`nun huzurundayız!. Farkında mıyız?.
- Geri adım atmasını bilmeyenler, ilerleyemezler!.
- Şirk kalktı mı AŞK kalmaz!.
- Aşk, yolcunun en güzel barınağıdır.
- Sabır, sevmediğine katlanmaktır!. Sevdiğine katlanmaz, razı olursun!.
- Külli irade yokmuş gibi yaşa; iradei cüzün yokmuş gibi düşün!.
- Yanmanın sebebi, takdir edeni görmemektir!.
- Neyinle farklısın ki, seçilesin!.
- Nankörlük, insansıların en belirgin özelliğidir!.
- Nefsini gören Allah`tan perdelenir!.
- Rastgele söylenen her söz, bilinçli yaşam düzeyinden içgüdüsel yaşama kayışın ifadesidir..
- Hoşgörüsü olmayan tanrısına tapınmadadır!.
- “Haliym” isminden mahrum olduğun sürece tahkik ehli olmaz; taklitle yaşarsın!.
- Edep, esmânın hakkını vermektir!.