DOST’TAN DOSTA – 701 – 800
Ahmed Hulûsi
- Özüm özündür, anlıyabildin mi?.. Anlıyabildin ise, kem gözle bakmak niye?.
- Özüne ayna olan, Dosttur!..
- Rüyâdan uyanır gibi dünyadan uyandığında karşılaşacaklarına hazır mısın?..
- Kendi özünü bilmez insanlar, çevrelerindekilerin yansıtıcılarıdır.
- Çevrene bak, hâlini anla!..
- Neyin peşindesin?.. Bir an dur da, düşün!..
- Anlayışlı ol da ibret al; ki gülmesinler, ya da acımasınlar yarın sana!
- Bir anlık duygu taşması, yıllarca sürecek pişmanlığı getirir.
- Akıllı isen, yarınlarda değer vermeyeceğin şeyin peşinde koşarak tükenme!..
- Beni, bensiz bil; sen, sensiz gel; seyranımız “DOST” olsun!..
- “DOST“u bulanın, “ben“i olmaz!..
- Kendine seçtiklerinden misin, dünyasını yaşayanlardan mısın?..
- Kendini nelerle sınırladığının, prangaları kendi ellerinle ayaklarına taktığının bilincinde misin?..
- Cehennemini, şartlanmalarınla, duygularınla ve ellerinle tutuşturmakta olduğunun farkında mısın?..
- İki kere ikinin, beş mi-yedi mi ettiğini tartışanlarla vaktini harcama!
- Her hayvan, sürüsüyle yer, içer, dolaşır…insan ise, aklıyla ilim doğrultusunda yürür!..
- Ötede mi, “ötende” mi; özünde mi?..
- Neye göre yaşıyorsun, neye kavuşmayı umuyorsun?..
- Özün, sözün “BİR” mi; yoksa, öylesine mi yaşıyorsun?..
- Yakınında mısın, yanında mı?..
- Az, ya da çok, mesafeli misin, mesafesiz mi?.
- Özünde bulamadığını dışarıda bulamazsın!..
- Dışarıda arayıp bulduğun her şey, bil ki “özünde” mevcuttur.
- Kaybetmeyi öğrenmeden ve hazmetmeden, kazanmanın değerini bilemezsin!..
- Yaşanmışı yaşıyorsan; yaşamadığın, neyi yaşıyacağını umuyorsun?
- Akıllı olmuş-bitmişe razı olur; ahmak, balığı kavakta yaşatma mücadelesi verir; başaramadıkça da, kendine kahreder!..
- Tasavvufa girebilirsiniz… Ama, “vuf“a eremezsiniz, “tasa“sında kalırsınız!..
- Sonsuza dek var olacak âlemler, Zât-ı Baht`ta bir “hiç”tir!..
- İnsan ömrü, “Allahu Ekber” demeye yetmez!..
- Çok sevmek, çok çok zordur!.. Katlanabilir misin?.. Nereye kadar?
- Aşkın pahası ” yok” olmaktır!..
- Evrende geçerli olan, sistematik düzendir; ki onda duygulsallığa yer yoktur… O düzen, kendi kanunlarına göre sürer ve yaşanır!..
- Varlığındaki duygular, biokimyanın programlanmış halidir!..
- Kozmik ışınların, genetiğin ve biokimyanın tahakkümündeyken, hangi özgür iradeden sözedebiliyorsun?..
- Toplumun güttüğü müsün; topluma yön veren mi?..
- Ârifin bedenine hükmedebilirsin; ama, bilincine asla!..
- Soru sormanın edebi, soruda objektif olmandır!..
- Objektif bakmadıkça, gerçeği göremezsin; şartlanmalarından arınmadıkça objektif bakamazsın!..
- Dışarıda, kaldırabileceğin bir perde mevcut değildir!.. Basîretini körleştiren, değer yargılarını terket, ilimle bak!.
- Perde, “varsandığın”, benliğindir!..
- Teslimsin; bilincinde değilsin!..
- Her an yenilenmenin, farkında olmayışının sebebi, senin de yenilenmede oluşundur.
- Özenmeden önce, o şeyin yapına uygunluğunu araştır. Görünüşüne aldanma!
- Ârifler arasında yer almak istiyorsan, gördüğüne ve duyduğuna göre hüküm vermekten kaçın.
- Dün, çalışmasını yapmadığın şey için; yarın umutlanma!..
- Sisteme karşı çıkan, pahasını sonsuz pişmanlıkla öder!..
- Sistem, Evrensel Sırları ihtiva eden sonsuz düzendir… Tüm bildiğin ve bilemediğin yasalar ise, sonsuzun ne kadarı?..
- Sonsuz ve sınırsızın zaman birimidir “an”!..
- Tüm acı ve ızdırapların gerçek sebebi, “sınırsız“ın kavranamayışıdır!.
- “Allah”ın kudretini bilmeyen, beşerin iradesinden sözeder.
- “Allah“ın irade ve kudretinin bittiği yer neresidir; ki, orada beşerin irade ve kudreti başlasın?.
- Sana azab veren şeylere karşı savunma mekanizman, ya idrakındır, ya da alışkanlıktan doğan bağışıklık kazanmandır!..
- Dünya yaşamında üç-beş, ya da on-onbeş defada kazanacağın bağışıklığı, cehennem ortamında belki de milyonlarca defada elde ederek, o azabtan kurtulabileceksin… Değer mi?..
- Bedenini, ya da menfaatlerini yitirmekten değil, bilinç boyutunda kendini tanıyamamaktan KORK!..
- Evrenin aslı ve tamamı, gerçekte, tümüyle tek bir bilinçten başka bir şey değildir. Ve senin de, o bilincin dışında asla bir varlığın mevcut değildir!.. Öyle ise bu boyutta kendini tanımaya çalış!..
- Ne ki sana kendini bir “madde”, veya bir “ruh” birim sandırır, o senin için bir fitnedir!..
- Seni gerçekten saptıran şey, senin dışında değil, düşüncendedir.
- Birimselliğin kaderi ve sonu ancak, pişmanlık ve gaflettir!.
- Gafletten kurtuluş, ancak birimsellik bilincinden arınış ile mümkündür..
- Korku benlikten doğar… Şirkin cezasıdır!.
- Gaflet, birimin bilincinden söz etmekle başlar.
- Birimin bilinci değil; bilincin, manalarını seyretmesi söz konusudur.
- Bilinç, var sayan; birim, var sanandır!
- İnsanın kemâli, benliklerin, var olmadığını hissetmekle başlar.
- “İnşaallah” deme, “Bismillah” de!.. Yarına bırakma, hemen başla!
- strolojiye inanmayan Astronom, beyni bilip de, onun dalga üretiminden haberi olmayan kasap gibidir!…
- Kendinden, vehminden kurtulmak istiyorsan “B”nin sırrını öğren…
- Nokta uzadı, “Elif” oldu; büründü, “B” denildi!..
- Bismillah da, “B” ile başlar, “Ben” de!..
- “Ene“ de Elif`le başlar.
- “Gayrı”ndan tenzih ederek, “şirki” meydana getirme!..
- Sonsuz sınırsız, niceliksiz ve niteliksiz, kayıtlardan beri, “allâh“ adıyla bilinenin ahlâkıyla nasıl ahlâklanılır?
- Olmayanı terke uğraşma; olanı idrak et ve hazmet!..
- İnsanın, kurtuluşu ilimde, helâkı duygusallıktadır!….
- Hakkın hakkını, büründüğü surete göre, vermelisin.
- Bütün ızdırapların kökünde, duygusallıktan doğan davranışlar mevcuttur!..
- Hüküm yerine gelmiştir!.. “…cek“, “…cak” sana göredir!.
- Kalbi, Allah`a dönük olmayanın, kıblesi “kabe” değildir!.
- Cehennemin manevi ateşi, şuurundaki sahiplik düşüncesidir!. Ki yakışı dünyada başlar…
- İnsan için en büyük fitne, birşeylere sahip olduğu zannıdır!. Yarın terkedeceğin şeylerin nasıl sahibi olduğunu sanırsın ki?..
- Cahil, suçlar!… Arif, hikmetini idrak etmeye çalışır!..
- Bütün sıkıntı, stres ve azapların kökünde, arzuların tatmin olmayışı vardır..
- Dün, dünde kaldıysa; bugün de dünde kalacak; yarın da!. Anlıyabiliyor musun?..
- Suçlama !… Kendinde ara!.. Müsbeti de, menfiyi de davet eden sensin!.
- Ya ilmini bil!. Ya da haddini!..
- Taklit, insanlık bilincinin “aids“idir!..
- Özü tanımayan, organlarına tabi olarak hüküm verir!..
- Evrensel sistem ve düzen içinde her şey bir sıralamaya ve dolayısıyla zamana bağlıdır… Acele, asla sistemi değiştirmez!. Ya bekler, nasibinizdekine erişirsiniz; ya da acele eder, kopartırsınız!.
- Şartlanmaları veya duygularıyla seni değerlendirip yanında olanlar, bil ki, ilmin yolunda yürüdüğün takdirde, yarın senin yanında olmayacaklar!.
- Güvenilirliğini yitirmemeye bak!.. Zira, bir daha asla ele geçiremezsin..
- Seni bir kere kandıranın, bir daha kandırmayacağını sanıyorsan, bil ki yanıldın!.
- Hiç bir dönen, kalktığı koltuğa oturamaz !..
- Umduğuna ermek istiyorsan… Ümitte sâbit ol !..
- Pişmanlık, yitirdiklerini geri getirmiyecektir!..
- Allah güzeli sever; sen de seversen, pahasını ödemeye hazırlan!.
- Ya heptir, ya da hiç!.. Arasının olmadığının farkında mısın?..
- İntihar, beden yaşamının son bulması değil; basîretin kör edilişidir!..
- İsa, körü görür ederdi… Hâlâ göremiyorsan, İsa`nı bulmak için ne bekliyorsun?..
- Devası olmayan tek dert, ahmaklıktır, demiş… Değilsen, perdeni kaldırmak için niye oyalanıyorsun…
- Câhilin efendisi olacağına, arifin kölesi ol!.. daha iyi…