DOST’TAN DOSTA – 201 – 300

Ahmed Hulûsi

  1. Verilenin değeri, vereniyle ölçülür!.
  2. Basitlikten kurtulmamış olanın insanları teşviki de basitliğedir… Teşvikine bak, değerlendir!..
  3. Yetiştiren, koruyan ve besleyen, ana – babanızdır… “O”nu idrâka çalışın!..
  4. Tefekkürün ilk basamağı, var sandığın “ben”liğinin “yok”luğunu idrâk etmektir!.
  5. Davranışlarınızda pusulanız “halk” ise, rotanız hüsran üzeredir!..
  6. Madde kaydı, hayatınızın her anında sizi zillete çekmektedir, farkında mısınız? Öyle ise, yönelişiniz, maddeötesine olsun!..
  7. “Günah”, Hakikatını bilmeyenin davranışlarının adıdır!..
  8. Hakikatını idrâk edip, buna göre yaşayan, “Emr”den olmuştur!.. Konuşması ise sesleniştir!
  9. Müzik, aklın ötesinde gelir; ve şuurun ötesiyle değerlendirilir!.
  10. İlerleten, istek değil adımlardır!. İsteklerinizi, adımlarla birleştirerek gayenize yöneliniz!.
  11. Öğrendiklerinize, uymamakla ihanet eder; uygulamakla değerlendirmiş olursunuz!.
  12. Suyu, susamayana vermeyiniz!..
  13. Tek insandan kaçınız ki, o da “sadece ben biliyorum”, diyendir!..
  14. Çabada hararet; seyrde sükûn vardır!.
  15. Zulmet ve Nûr… İkisi de örtüdürler!
  16. Mertebeleri idrâk etmeyenin, idrâkı noksandır!..
  17. Zâtını, idrâk edebilirsin; ama, “Zât”ı asla!..
  18. Çöle düşen, yol bileni bulamazsa, hep aynı yönde döner durur; yaşadıkça!.
  19. “Teslimiyet”i, idrâk; “haşyet”i , ilim oluşturur!.
  20. Zât`ı idrâk ve ihâta, asla söz konusu değildir!.
  21. Gururun, benliğindendir!.. Benliğinin varolmadığını idrâk etmedikçe, gururdan kurtulamazsın!.
  22. Cehennem alevleri, gurur odunlarıyla tutuşmuştur!.
  23. Perden, şartlanmalarından oluşan zanlarındır!..
  24. Gözünün, kulağının, organlarının âlemleri çok, beyninin âlemi ise tektir!..
  25. Aynada arama kendini; sen, “”sendesin!.
  26. Ayna, şüphesiz olarak bil ki, sadece varsaydığın kendini görmeye vesîledir!.
  27. Sevginin târifi, sebebi çoktur; ama AŞK`ın târifini bilen…?
  28. AŞK, bir yanıştır; ki yönsüzdür!.
  29. Altın, asitte saflaşır!.
  30. Benliğini teslim etmedikçe, “nefs”ini tanımanın bütün yolları kapalıdır!..
  31. Seni gören yok zannetme; kendini görmen, sana yeter!.
  32. Sen; “sen” iken, Halifetullah olmazsın!..
  33. Hiçbir şeye inanmayan, kendine inanıyordur!..
  34. Emânet, “Hilâfet”tir!…
  35. Değerin “halife” oluşun dolayısıyladır. Bunun da farkında değilsen!.
  36. Duygularını yönlendiren, şartlanmalarındır!..
  37. İsim, ardındakinden perdeliyorsa, bir an önce “isim perdesinden” kurtulmaya çalış!.
  38. Korkuların kadar gâfilsin!..
  39. Değer yargıların, şartlanmalarından oluşmuşsa, çevrenin robotusun!..
  40. Hüküm, ya gerçeğin oluşundan doğar; ya da şartlanmalardan!
  41. Gerçekler değişmez! Değişenler ise, gerçek değildir!.
  42. Yaşamını “izâfi-göresel” değerler üzerine inşâ edenler, er-geç yıkılmaya mahkûmdurlar!.
  43. Kendini tanımana yaramayan tüm fiillerin, boşa emektir!
  44. Doğada, duygulara yer yoktur!
  45. Doğayı duygularında değil, hikmetle değerlendirebilirsin. Öyle ise, hikmet sahibi ol!
  46. İlim, gereğini yaşamayı getirmiyorsa, oyun ve eğlencedir!.
  47. Yönelişi, insanlığın özünden gayrına olanlar hüsrandadırlar!.
  48. Değeriniz, tefekkür gücünüz nisbetindedir!.
  49. Samimiyette sıkıntı olmaz!.
  50. Şekli değerlendirmesini biliniz ki, ötesine geçebilesiniz!.
  51. Kelimeler çok şeyi ifade eder; ama her şeyi değil!..
  52. Çıplak görmek istiyorsanız, “soyunarak” yaklaşınız!..
  53. Azı değerlendiriniz ki, çoğu bulasınız…
  54. Giydirilenlerin, “soyunuk”lar olduğunu unutmayınız.
  55. Edebe riayet edenler, haddini bilenlerdir.
  56. Haddini bilmemek, ‘’samimiyet’’ değildir!.
  57. Almak istediğiniz her şeye karşılık bir şeyler vermek zorunda olduğunuzu asla hatırdan çıkartmayınız.
  58. DOST`unuz, her şeyinizi açık açık söyleyebildiğinizdir!..
  59. Menfâat ve maddiyattan soyunmamış olanlar, “DOST” olamazlar!.
  60. Neye inandığınızı sorunuz kendinize… Ardından da “ne kadar?” deyin.!
  61. İmân, şüphe kabul etmez!.
  62. Tecrübe isteği, şüphedendir!.
  63. Tatbikatta, imânın rolü olduğunu biliniz.
  64. Azla yetinmeyiniz, ki çoktan mahrum kalmayasınız!..
  65. Daha da  bilmediklerinizi öğrenmek istiyorsanız, bildiklerinizi değerlendiriniz.
  66. Her şeyin zıddı oluşur !..
  67. Zıdları, ancak, Hakikatın özüne ermiş olanlar, “cem” edebilirler!.
  68. Zıdları “cem” edenler, “GÖRESELLİKTEN” kurtulmuş olanlardır!..
  69. Zekâ, elektrik gibidir; değerlendirilişe göre faydalı veya zararlı olur.
  70. Korunmak istiyorsanız, ayna olunuz!..
  71. Bulunduğunuz yeri idrâka çalışınız… Ki, haddini bilenlerden olasınız.
  72. Fikrin değerlendirilmediği yerde, zorbalık hüküm sürer.
  73. İlmin karşılığı, o ilmin değerlendirilişidir.
  74. Gerçeğin âlemine, ancak, samimiyet ve tefekkür kanatlarıyla uçulur.
  75. Musluk, su akıtmaktan yorulmaz…
  76. “Amâ”, gösterildiği halde gerçeği değerlendiremeyendir!
  77. Geçmişin ve geleceğin değerlendirilişi, ancak yaşanılan anın değerlendirilmesiyle mümkün olur..
  78. “Rabbin seslenişi”   gönlünüzde iz bırakmıyorsa, samimiyet ve inancınızdan şüphe ediniz.
  79. Efendi odur ki, karşısındakine hizmeti vazife bilir ve onu gerçeğe yöneltir.
  80. Dua, Zâtındaki “rubûbiyetin” harekete geçirilmesidir..
  81. Ânını değerlendirmesini bilmeyene kulak vermeyiniz.
  82. Seviyorsanız, biliniz ki bu, sevildiğinizden ötürüdür.
  83. Güzellikleri, onlara ermeyenler dile getiremezler..
  84. Her nerede ve ne işte olursanız olunuz, sizi bir gören olduğunu hatırdan çıkartmayınız.
  85. Gerçek güzeldir; ama her güzel gelen, gerçek değildir.
  86. Değerli insan, yaradılmışlar içerisinde değersizi olmadığını idrâk edendir.
  87. Olayların ardındaki hakikat noktasını gören kişinin, huzurda olmamasına ihtimal mi vardır?
  88. Kötülüklerden uzaklaşmak istiyorsanız, menfaatleriyle hareket edenlerden kaçınınız.
  89. Mevcudatın yapısal güzelliği, yaradılışlarındaki gayeden ötürüdür.
  90. Kişinin tekâmülü, bakış “açısından” sıyrılışı kadardır.
  91. Suçlayanlar, câhil olanlardır!.
  92. Taklid eden değil, taklid edilen olunuz..
  93. Tedbir, “Takdirden”dir! Tedbiri alınız, takdiri unutmayınız!
  94. Kendinde kuvvet gören, tedbire; acz hisseden, takdire yönelir…
  95. Kendini güçlü görüp güvenen, hüsrandadır..
  96. Olgun kişi, mevcûdâta hizmette tefriki kaldırandır; tıpkı yağmur gibi!..
  97. Gerçeği bil; ve edebe riayet edicilerden ol!..
  98. Öncekinden alıp, sonrakine devreden kişi!… Sahibi olup götüreceğin neyin var ki?..
  99. Hangi şeye sahip olduğunu sanıyorsun, ki onunla övünüp, ona güvenesin?
  100. Az için, çoğu kaybedenlerden olma…