DOST’TAN DOSTA – 1401 – 1500

Ahmed Hulûsi

  1. Ne amaçla olursa olsun, dünyalık kazanma hırsına bak bir… “Allah”ı tanıma ve yakîn elde etme hırsına bak bir!… Hangisi ne kadar?.. Koy terazinin iki kefesine, gör kendini!.
  2. ‘’Dünyasız da yaşanmaz ki!’’ deyip; Din’i “hobi” edinene mübârek olsun dünyası!… Mübârek olsun imansızlığı!.
  3. Neyi-niye yaptığını bilmek ve varlığın sırlarını çözmek, HAKİKAT’E ULAŞTIRIR; ki, böylece Allah`a erersin.
  4. Ölümötesi yaşama intikal etmiş bir kişi için, “vuslata ermeden gitmenin” getireceği eksiklik kadar büyük ve korkunç bir eksiklik düşünülemez!.
  5. Birimsiz-objesiz, Allah`ı anlama şansın yok!
  6. Kur`ân, “İnsan” a gelmiştir!.. İnsan boyutuna hitâb eder! Allah`ın kelâmlarından da bir tanesidir!
  7. Mutlak olarak senden ne çıkarsa, o çıkanın bir sonraki neticesi gene dönüp sana gelecek!.
  8. “İnsan” olmanın , “İnsanlık şerefi’’ne ulaşmanın ilk basamağı; “niye-neden-niçin” suallerini kullanmakla başlar!
  9. Hayvan sual sormaz! Hayvansı insanlarda da sual olmaz!
  10. Denizin her bir dalgasına ayrı isim vermek, her dalgayı şekline göre ayrı özelliklerle tanımlayıp çeşitli isimlerle bunların üzerinde durmak; neticede, bilinci, global görmekten perdeler ve “a`mâ” eder!..
  11. “Allah gazâbına dûçar olmuş” kişi, özündeki Allah`ı tanıyamamış ve bunun gereğini hâlâ yaşayamamakta olan insandır!.
  12. Gözle ‘’görüyorum’’ dediğin şey, bir hayâlden başka bir şey değildir!.. Hakiki görme, idrâktır; ilimdir!..
  13. Bu varlık, tek bir mekanizma… Ve her dişli, kendi kanununa tâbi!.. Zanna ve hayâle yer yok bu mekanizmada…
  14. İşin başı, “ALLAH” diyebilmek… Sonu da,  diyenin, kendi olduğunun açığa çıkmasıdır!…
  15. İslâm’ı, akıllı insan değerlendirebilir!.
  16. Soyunamadığın kadarıyla da hâlâ bir tanrı vardır kafanda ve şirki hafî bitmemiştir.!..
  17. Değerlendirmelerin, “ALLAH adıyla işaret edilen’’inki olmadıkça, şirki hafi bitmez!…
  18. “ALLAH adıyla işaret edilene sevgi’’, henüz “müşriklik” devresine ait bir kavramdır… Ama müşriğin de, bu sevgi olmadan bir yere varması mümkün değildir!…
  19. Allah, “hikmet” ile kayıt altına girmekten de münezzeh`tir!..
  20. ALLAH`a yöneliminizi daima dışa, yukarı, öteye doğru değil; içinize, özünüze, varlığınızdaki Rabbinize doğru yapmaya çalışın!
  21. Yaşamın körlük üzere gitmişse, ölümün de körlük üzeredir!. Ondan sonraki yaşamın da tamamen kör olarak gider… Kör, sağır, şaşkın olarak ortalıkta dolaşırsın.
  22. ŞİRK`in kökeninde, şuura yerleşmiş olan isimlere varlık vermek yatar!…
  23. Akan çeşmeyi bırakıp gidenin susuzluktan yakınması, kendini aldatmakta olduğunun açık göstergesidir!… Ya da o sudan nasipsizliğinin açığa çıkışı!…
  24. AŞK; Fıtratında olup, kendinde bulamadığını bulduğun yere kapılmandır!
  25. Sevgi, sonunda yanmayıgetirir!.
  26. Bilincini paylaşmadığın kişiye “seni seviyorum” demek , yalnızca onu aldatmaktır!
  27. Dünyada bırakıp gideceğin şeyler uğruna ömrünü tüketirken, çevrenle ilmini ve inancını paylaşmaya korkarken, nasıl O’na olan inancın ve sevginden sözedebilirsin ki!!
  28. Allah`ın Vechi, Basiretle (ilimle) görülür!
  29. Tüm evren, her kesimiyle, tamamen canlı-şuurlu bir varlık hâlinde yaşamına devam etmektedir… Ki algılayabilene ne mutlu!.
  30. Kişi, beyin kapasitesinin getirisini yaşar!.
  31. Olay, beynini kullanmaktan; mâzeretlerden geçmekten, sistemin gereğini uygulamaktan geçer!…
  32. “Mezar” deyince, bunu yalnızca topraktan bir mezar olarak kabullenmeyin… Et-kemik bedenler de, bilincin mezarıdır!. !.
  33. Cehennemi yaşıyoruz; şartlanmalarımız, DUYGUlarımız ve değer yargılarımız yüzünden… Cenneti yaşıyoruz; gerçekçi olmamız, duygularımız ve evrensel bakabilmemiz yüzünden!…
  34. Ölüm, tadılacak bir olaydır!.
  35. Her güzelliğin, kendi özünüzden kaynaklanacağını farketmeniz gerekir!… Tanrı yok ki, size bir şey versin!.
  36. Kader kesindir ve asla değişmez!.
  37. Bir günahın büyüklüğü, kişinin âhıretine verdiği zararla ölçülür!.
  38. İman, bizi çevremize yararlı ameller konusunda yönlendirmiyorsa, o iman ne kadardır bizde?
  39. Yumurtası içindeki civciv kasılıyordu; “benden büyük yok bu dünyada”! Kozası içindeki insana göre de,   ondan daha iyi bilen yok!..
  40. Duygularının kökeninde, senin değer yargıların yatıyor!. Duygularını oluşturan veya körükleyen değer yargılarını meydana getiren faktör de, şartlanmaların!
  41. Şuurundaki arınmışlıktır, ölüm ötesinde sonuçlarını yaşayacağın!.
  42. Yanlışlık, tedbirin alınmasında değil; takdirin, tedbirle değiştirilebileceği düşüncesindedir!.
  43. Bil ki, Cehennem; şuurun ve bedenin azap duyacağı, Cennet ise huzur bulacağı yerdir!.. Fakat orada ne odun vardır, ne de kömür!..
  44. Cehennemden çıkmanın zamanı, senin bu bedene ve bu beden dolayısıyla sahip olduğun her şeye veda etme zamanıdır!.
  45. Yanmamanın bir tek yolu vardır; O sırada kişinin basiretine-şuuruna imanın hâkim olması !..
  46. Cehennemdeki en büyük azap, insanların Allah`tan mahrum kalmalarının azâbıdır… Hüküm, bu!…
  47. Allah`a iman edenler Cennete girer! Allah`a iman etmeyenler ise Cehennem` de yanmaktadır, ŞU ANDA !
  48. İman nûrunun olduğu yeri Cehennem ateşi yakmaz!
  49. Yanlışını idrâk edenin hâli, “Tövbe”dir!
  50. Dua, insana verilmiş yaratma sırrıdır… İnsan dua ettikçe, Allah onunla yaratır!..
  51. DUA, kişinin kendindeki ilâhî güçler eşliğinde isteklerini gerçekleştirme faâliyetidir!.
  52. Unutma!.. gündüzleri geceler ve geceleri de daima gündüzler takip eder… Zamanı gelmeden güneş doğmaz!.
  53.  Tedbirle takdiri değiştiremezsiniz; fakat, takdirde var ise tedbir alır ve böylece de kazayı geri çevirmiş olursunuz!.
  54. Kimin hakkında dedikodu veyagıybet yaptığını bilmeyen, farketmeyen ise zaten MÜŞRİKTİR!…
  55. Karşındakinin hakikatını göremediğin sürece, et kemik görüp secde etmeyen şeytan gibi olursun!..
  56. Vehim terkedilmez, “sahiplik” duygusu varken!..
  57. Her şeyi, ötelerde ve asılsız hayâllerde değil; içinde yaşadığımız boyut ve sistemde bulmaya çalışırsak isabet etmiş oluruz!.
  58. “Hakikat”, şuur boyutunda yaşanan bir şeydir!..
  59. Her “insan” ismi altında mutlak olarak hükmünü yerine getiren, Hak`tır!
  60. Her boyut, kendi varoluş sistem ve kuralına göre yaşanır!..
  61. İlim, gereği yaşanmak için ARAÇTIR… Hilâfetini yaşayabilmek ise AMAÇTIR!.
  62. Halife, ‘’her an sınırsız ve kayıtsız olan’’ın ahlâkıyla ahlâklanmış olarak Halife olmuştur!
  63. Kendinizi kandırarak, hayâli beklentilerle “nefsinize zulmetmeyin”!. Size ulaşacak şey ilimdir, şefâttir!.
  64. Kurtarıcı beklemek yerine ilme sarılıp ilmi değerlendirmek, aklın gereği olan tek yoldur!
  65. İnsana yalnızca, idrâk edip gereğini uygulamak suretiyle ararını göreceği ilim fayda verir!
  66. İlme sarılan kurtuluşa erer… Kişilere sarılanın işi ise şansa kalmıştır!…
  67. İlmin en geniş kapsamlısı, Kurân’dır!
  68. İlim öğrenmek demek, OKUmasını öğrenme çalışmaları demektir… Bilgi ezberlemek değil!.
  69. Kimse inancına ters amel etmez; zor altında değilse… Herkesin ameli, inancının dışa vurmasıdır!.
  70. İman bir ARAÇtır… O araçla elde etmek istediğiniz şeye ulaşırsınız!…
  71. Malıyla, canıyla, ilmiyle, sevdiklerinin yanan evin içine düşmemeleri için ne gerekiyorsa onu yaptırır iman!
  72. İSLÂM, “ALLAH`a teslim olma sistemi”dir!.
  73. Olmayan “ŞEY=TANRI”nın güçlerinin, seni bağışlaması da elbette sözkonusu olamaz!.
  74. Kişi kendisinden çıkan fiillerin neticesine erecektir; müsbet ya da menfi!..
  75. Hakkında ne takdir edilmiş ise, o neticeye ulaşacak fiilleri ortaya koyacak ve ona ulaşacaksın!..
  76. Akıl ile Allah`a ulaşılır!.
  77. Kur`ân `ı ele almanın ana okul düzeyidir, Kur`an meâlini açıp O`nu okumak!
  78. Kesinlikle bil ki, herkes özünden gelen bir biçimde kendi kaderini yaşar!..Kimse kimseye bir zarar veremez!.
  79. Kim, ne zaman ilminin gereğini yaşayamıyorsa, o, kendi kendini perdelemeye başlamıştır… Çünkü asla bulunulan noktada durmak mümkün değildir!.
  80. Her BİRİMİN yaratılış amacından gayrı işlevi yerine getiremeyeceğini idrâk, kendini tanımanın ilk basamağıdır!… Bunun evveli ise dedikodu!..
  81. ‘’Kendini TANI’’ ise amaç; kendini tanımaktan murad, kendindeki ilâhi sıfatları yaşamaktır!.
  82. İlim sıfatı, ancak Zâtına seçtiklerinde açığa çıkar!
  83. Kendini tanımadan gaye, Zâtını tanımaktır. Zât ise, Tek`tir!
  84. Allah`ın Vahdet`i beden boyutunda değil, şuur boyutunda yaşanır!.
  85. Kur`ân-ı Kerîm`i anlamak istiyorsak; önce, ŞİRK düşüncesinin pisliğinden ARINMAK mecburiyetindeyiz!
  86. “İlim” odur ki, günlük yaşamında seni kendi doğrultusunda yaşatır!…
  87. Okuyup ne olduğunu anlamadığın şeyi nasıl tasdik veya red edersin ki?.
  88. Siz Kur`ân okurken, eğer onu yazanla iletişim kuramazsanız, lâfzında kalırsınız!.
  89. Amaç, isim değil; müsemmâdır!. İsmin çevresinde dönüp duranlar, ömrünü boşa harcarlar!
  90. Ne kadar Allah`ı sevdiğin, yaşamından-hâlinden-zamanını neye ayırdığından belli! Allah ile bağın ne kadar?!
  91. Enfüsünden gelen hitâbı dinleyemiyorsan, bu demektir ki, âfâkından gelen kitabı OKUYAMIYORSUN!..
  92. Kendini aldatmanın bedeli, ebedî körlüktür!…
  93. “Mekr”, insanın, taklitte olduğu halde kendini tahkik ehli olarak zannetmesinin adıdır!.
  94. Gerçek ilim adamı, yağmur gibi herkesin üstüne yağar!.
  95. Kişinin sorularının bittiği yer, onun tatmin olma noktasıdır… Buna da duygularla değil, akılla erişilir!.
  96. ‘’Sistem’’, birimin doğal yapısının ve kapasitesinin sonuçlarını yaşaması esasına göre çalışmaktadır!.
  97. Sistem’i bilmeden düşünsel dedikodudan arınmak mümkün olmaz!
  98. Sistemi OKUmadığınız sürece şuurunuzda, şöyle veya böyle bir tanrı kavramı vardır demektir!…
  99. Karşındaki birimi, parmağın ya da dudağın ya da kulağın, gözün gibi göremediğin sürece ŞİRKTESİN!…
  100. Şefâati ne gerekçeyle olursa olsun değerlendirmeyenlerin, sonuçlarını da beklemeye hakları yoktur!.