K

Kün

Semâların ve arzın Bediy`idir (örneği benzeri olmadan icat edendir)… Bir işin olmasını dilerse “ol” der ve olur!  Allâh dilediğini yaratır! O bir işin olmasına hükmederse, sadece `OL` der ve o iş oluşur.”  Bir şeyi (olmasını) irade ettiğimizde kavlimiz ona yalnızca: “Ol” dememizdir… (Artık) o olur!  Bir işin olmasını hükmederse onun için yalnızca “Ol” der; o olur. 

Kesret Âlemi

Anlamı Ef`âl âlemi denen fiiller âleminin, yani bütün bu gördüğümüz-göremediğimiz, algıladığımız-algılayamadığımız fiillerin, bireylerin, birimlerin yani “kesret” denen “çokluk” âleminin meydana geldiği, oluştuğu ilk boyut, melekler âlemidir. “Ef`âl âlemi” diye bilinen fiiller âlemi yani kesret âlemi, tümüyle “melekût” diye bahsedilen âlemdir. Bunun bir üst ya da alt boyutu olarak tanımlayacağımız, esmâ âlemi yani Allah`ın isimleri boyutu …

Kesret Âlemi Devamı »

Kalb

Anlamı “Kalb” kelimesi tasavvufta ŞUUR anlamındadır… “Kalb sahipleri” denince, yüksek bilinç sahibi kişiler kastedilir… Allah`a iman etmiş kişinin bilinci tüm yaratılmışlara Allah bakışıyla bakar… Kalp, şuûrdur. Bazı âyetlerde, kalp göğüste mecâz olarak anlatılıyor “Ruh”, şu anda bildiğimiz madde bedenin yerine, ebediyen kullanılacak olan ikinci bedenimizdir; ki yapısı “halogramik özelliklere sahip dalga” türündendir. Bu bedendeki şuura …

Kalb Devamı »

Kerâmet

Anlamı Felsefe, daha önce de izah ettiğimiz gibi ise iman nurunu esas almaksızın, sırf akıl gücü ile yapılan çalışmalardır. Bir kişi tasavvufa yani iman nurunu esas alan çalışmalara dayanmadan, kendindeki şartlanmaları ortadan kaldırabilr… Şartlanmaları kaldırması, eğer iman nuruna dayanmıyorsa, tamamen beşeri zevk ve arzular istikametinde bir yaşam yolu oluşturur. Bunun neticesi; “zındık” denen, “ALLAH” kavramını inkar ederek; kendini bir birimsel yapı kabul edip, tümüyle bedene dönük zevk ve arzular peşinde, …

Kerâmet Devamı »

Kurbet

Anlamı “Kulun Allah`a en yakin olduğu hâl, secde hâlidir…” Öyle ise hep birlikte alnımızı toprağa koyalım(!). Şimdi “secde” mi etmiş olduk?.. Evet, “Secde” denir yaptığımıza, ama şeklîdir bu ve de taklittir!. Hakikatta “Secde”, kulun varsaydığı varlığının ortadan kalktığı “yok“luğunu idrâk ederek “Bâkî“yi müşahede ettiği “Fakr” hâlidir!. “Fakr” hâlini yaşayamayan, “secde” etmiş olmaz, bâtınen!. Zâhirde alnı topraktadır amma, benliği ile “dimdik” ayaktadır. “Sırtları tahta gibi olmuştur, secde edemezler; …

Kurbet Devamı »

Korunmak

Anlamı “Korunmak” ya da “Allah`tan korunmak” şeklinde anladığımız “takva” olayı, “kişinin, yaratılmış olduğu “Esmâ”sı gereği elleriyle yaptıklarının sonucunu, kaçınılmaz bir şekilde yaşamak” durumunda kalacağı realitesi nedeniyle, hoşlanmayacağı şeyleri yaşamaması amacıyla, yanlış davranışlardan korunmasını tanımlamaktadır. “KORUNMAK İSTEYENLER” diye Türkçeleştirdiğimiz “MUTTAKÎLER” tâbiri üzerinde duralım biraz da… “TAKV”, karşılaşacağı bir tehlikeden korunma anlamınadır… Kişinin neticede azâb ve sıkıntı, üzüntü duymasına yol açacak her türlü …

Korunmak Devamı »