Basar
- ”Basar”, gözbebeğidir.
- Bilinç, basireti Allah’ın “İlim Sıfatı”ndan alır!
Basar da Allah’ın “Zâhir” esmâsından aldığı şekilde hükmünü icra eder. - “Kalb gözü” denildiği zaman gaye, “şuur” gözüdür. Bedende nasıl bir “şuur” mevcut ise, aynı şekilde ruh bedende de bir şuur mevcuttur ki; işte bu “şuur“dan, bu şuurdaki idrâk özelliğinden “kalb gözü” veya “basîret” isimleriyle bahsedilmiştir!.
“Basiret”, ilmi değerlendiren bilinçtir!
Onun için ‘’basar’’la değil, ‘’basiret’’le bakmak lâzım.
- “Bakmak” ayrı şeydir; “görmek” ayrı şeydir!.
Herkes “bakar”, ama bazıları “görür”!.
“Basar”, bakar; “basiret” görür!. Yani “görmek“ten murad gördüğünün anlamını çözüp onu değerlendirmektir.
Bir şeyi dinleyebilirsiniz, ama o dinlediğiniz şeyi anlayıp değerlendirebilmek güçlü bir akıl, mantık ve muhakeme kuvveti ister.. Bunun gibi, baktığını görmek de ayrı bir özelliktir!.
İşte “okumak” da bir anlamıyla baktığın yazılı metini deşifre etmek, çözmek anlamına geldiği gibi; bir diğer anlamıyla da baktığını görmek; güçlü bir mantık, muhakeme ile ondan yeni anlamlar çıkartmak suretiyle o şeyi değerlendirmek anlamını taşır. - Herkes “bakar”, ama bazıları “görür”!.. “Basar”, bakar; “basiret” görür!.. Yani “görmek“ten murad gördüğünün anlamını çözüp onu değerlendirmektir..
- Hayat, ilim, irade, kudret, kelâm, semi, basar vasıfları, “esma mertebesi” dediğimiz salt “data” veya “bilgi“nin varlığını oluşturandır!. “Nokta” bunların tümünü kapsayan tekil yapıdır!.
İSRA 36 – Hakkında ilmin olmayan şeyin ardına düşme (zanla karar verme)! Muhakkak ki sem` (algılama), basar (değerlendirme) ve fuad (Esmâ mânâ özelliklerini beyne yansıtıcılar – {kalp nöronları ana rahminde 120. günde kendilerini beyne kopyalar ve beyinden devam eder}), işte onların hepsi ondan mesûldür!
Kavram hakkında henüz bir not alınılmadı.
Mü’minin Silâhı
Anlamı “ALLAH İSTEMEDİKÇE SİZ İSTEYEMEZSİNİZ !.” – Peki, biz dua ettiğimiz zaman, kabul olur mu?.. Yani, sizde ortaya çıkan bu istek, gerçekte Allâh istemiş olduğu için sizde ortaya çıkmaktadır!.. Eğer,
Lâhut Âlemi
Anlamı Her mânâ ve özellikten arı bir halde sadece “ben varım bilinci” kişinin “Lâhût Boyutu”nu teşkil eder. Aynı zamanda bu boyuta “ZÂT Âlemi” de denilir. Lâhût Âlemi “ZÂT Âlemi”dir ki bu âlemin