Afuv
- El AFÜVV… Şirk dışında işlenmiş bütün suçların tövbesini kabul edip, affedendir. Şirk hâli yaşamında bu ismin özelliği açığa çıkmaz. Burada fark edilmesi önemli konu şudur. Suçun affı demek, o kişinin af öncesi yaşantısındaki kayıplarının geri kazanılması demek değildir. Geçmişin telâfisi ve kazası yoktur Sünnetullah`ta!
- AFUV :Sonsuz biçimde dilediğini affedip günâhını silen.
- “Gafur“, “Afuv” ismi, “Fettah” ismi ve bunun gibi bir çok isim, eğer Adem Cennet`de yaşamına devam etseydi, ortaya çıkmayacaktı…
BAKARA 2-52 Bu olaydan sonra sizi affetmiştik belki şükredersiniz (değerlendirirsiniz) diye.
NiSA 4-43 Ey iman edenler, kendinizi bilmez bir haldeyken (sarhoşken), ne dediğinizin bilincinde olacağınız zamana kadar ve bir de yolculukta olmanız hariç cünüp iken, boy abdesti alıncaya kadar, salata (namaza) yaklaşmayın. Eğer hasta olmuşsanız veya bir yolculuktaysanız veya sizden biri def`i hacetten gelirse yahut cinsel ilişkide bulunmuşsanız, (boy abdesti alacak) su da bulamamışsanız, (o vakit) temiz toprağa teyemmüm edin… (Şöyle ki) yüzlerinizi ve ellerinizi mesh edin… Muhakkak ki Allah Afuvv`dur, Gafur`dur.
NiSA 4-99 işte Allah`ın onların suçlarını affetmesi beklenir. Allah Afuvv`dur, Gafur`dur.
NiSA 4-149 Bir hayrı açıklar ya da gizlerseniz yahut bir kötülüğü affederseniz; Allah Afuvv`dur, Kadir`dir.
MAiDE 5-95 Ey iman edenler… ihramda iken avlanmayın… Sizden kim kasten avı öldürürse, o işin vebalini tatması için yaptığının karşılığı olarak; öldürdüğünün misli, Kabe`ye ulaşacak bir kurban gerekir. Ki ona da sizden iki adalet sahibi hükmeder… Yahut miskinleri doyurma olan bir keffarettir yahut ona denk bir oruç tutmak… Allah geçmişi affetmiştir… Fakat kim bir daha yaparsa Allah ona yaptığının sonucunu yaşatır!.. Allah Azizün Züntikam`dır (açığa çıkan fiilin sonucunu şiddetle yaşatandır).
MAiDE 5-101 Ey iman edenler… Size açıklandığında hoşlanmayacağınız şeylerden, soru sormayın! Eğer Kur`an inzal edilmekteyken cevabından hoşlanmayacağınız şeyleri sorarsanız, cevabı size açıklanır! Allah onları affetmiştir… Allah Gafur`dur, Halim`dir.
HAC 22-60 işte böyle… Kim kendisine yapılan eziyete benzeriyle cevap verdikten sonra yeniden aynı eziyete uğrarsa, Allah ona mutlaka yardım eder… Muhakkak ki Allah Afuvv`dur, Gafur`dur.
MÜCADELE 58-2 Sizden, kadınlarından zihar (karısına anam gibisin diyerek ilişkisini kesenler {müşrik adeti A.H.}) yapanlar; onların (kocaların) anaları, onlar (karıları) değildirler! Onların anaları sadece onları doğuranlardır! Muhakkak ki onlar çirkin ve aslı olmayan bir laf ediyorlar! Muhakkak ki Allah Afuvv`dur (sonsuz affedici), Gafur`dur.
1766 – Hz. Ebu Hüreyre (radıyallâhu anh) anlatıyor: “Resûlulah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: “Allah’ın doksan dokuz ismi vardır. Kim bunları ezberlerse cennete girer. Allah tektir, teki sever.”
Bir rivâyette: “Kim o isimleri sayarsa cenntete girer” buyurmuştur. Buhârî hadisi bu lafızla tahric etmiştir. Müslim’de “tek” kelimesi yoktur.
Buhârî, Daavât 68; Müslim, Zikr 5, (2677); Tirmizî, Daavât 87, (3502).
Tirmizî’nin rivâyetinde Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) Allah’ın isimlerini şöyle yazdı:
“O Allah ki O’nda başka ilâh yoktur. Rahman’dır. Rahim’dir. E1-Meliku’l-Kuddûsu, es-Selâmu, el-Mü’minu, el-Müheyminu, el-Azîzu, el-Cebbâru, el-Mütekebbiru, el-Hâliku, el-Bâriu, el-Musavviru, el-Gaffâru, el-Kahhâru, el-Vehhâbu, er-Rezzâku, el-Fettâhu, el-Alîmu, el-Kâbizu, el-Bâsitu, el-Hâfidu, er-Râfiu, el-Muizzu, el-Müzillu, es-Semîu, el-Basîru, el-Hakemu, el-Adlu, el-Latîfu, el-Habîru, el-Halîmu, el-Azîmu, el-Gafûru, eş-Şekûru, el-Aliyyu, eI-Kebîru, el-Hafîzu, el-Mukîtu, el-Hasîbu, el-Celîlu, el-Kerîmu, er-Rakîbu, el-Mucîbu, el-Vâsiu, el-Hakîmu, el-Vedûdu, el-Mecîdu, el-Bâisu, eş-Şehîdu, el-Hakku, el-Vekîlu, el-Kaviyyu, el-Metînu, el-Veliyyu, el-Hamîdu, el-Muhsî, el-Mubdiu, el-Muîdu, el-Muhyi, el-Mümîtu, el-Hayyu, el-Kayyûmu, el-Vâcidu, el-Mâcidu, el-Vâhidu, el-Ahadu, es-Samedu, el-Kâdiru, el-Muktediru, el-Muahhiru, el-Evvelu, el-Âhiru, ez-Zâhiru, el-Bâtinu, el-Vâli, el-Müte’âli, el-Berru, et-Tevvâbu, el-Müntekimu, el-Afuvvu, er-Raûfu, Mâliku’l-Mülki, Zü’l-Celâli ve’l-İkrâm, el-Muksitu, el-Câmiu, el-Ganiyyu, el-Muğnî, el-Mâni’, ed-Dârru, en-Nâfiu,en-Nûru, el-Hâdî, el-Bedîu, el-Bâki, el-Vârisu, er-Reşîdu es-Sâbüru.”
İsimleri bu şekilde, sâdece Tirmizî saymıştır.
1838 – Hz. Aişe (radıyallâhu anhâ) anlatıyor: “Ey Allah’ın Resülü, dedim, şâyet Kadir gecesine tevâfuk edersem nasıl dua edeyim?” Şu duayı okumamı söyledi:
“Allahümme inneke afuvvun, tuhibbu’l-afve fa’fu anni. (Allahım! Sen affeedicisin, affı seversin, beni affet.”
Tirmizi, Da’avât 89, (3508).
7119 – Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: “Resülullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: “Allah Teâla hazretlerinin doksandokuz ismi vardır, yüzden bir eksik. O, tektir, teki sever. Kim bu isimleri ezberlerse cennete girer. Onlar şunlardır: Allah, el-Vahid, es-Samed, el-Evvel, el-Ahir, ez-Zâhir, el-Bâtın, el-Hâlık, el-Bâri, el-Musavvir, el-Melik, el-Hakk, es-Selâm, el-Mü’min, el-Müheymin, el-Azîz, el-Cebbâr, el-Mütekebbir, er-Rahmân, er-Rahîm, el-Latif, el-Habîr, es-Semî’, el-Basir, el-Alîm, el-Azîm, el-Bârr, el-Müte’âl, el-Celîl, el-Cemîl, el-Hayy, el-Kayyüm, el-Kâdir, el-Kâhir, el-Aliyyu, el-Hakîm, el-Karîb, el-Mucîb, el-Ganiyyu, el-Vehhab, el-Vedüd, eş-Şekür, el-Mâcid, el-Vacid, el-Vâli, er-Râşid, el-Afuvvu, el-Ğafür, el-Halîm, el-Kerîm, et-Tevvâb, er-Rabb, el-Mecîd, el-Veliyyu, eş-Şehîd, el-Mübîn, el-Bürhân, er-Ra’üf, er-Rahîm, el-Mübdiu, el-Mu’îd, el-Bâis, el-Vâris, el-Kaviyyu, eş-Şedîdu, ed-Dârru, en-Nâfi’u, el-Bâki, el-Vâkî, el-Hâfıd, er-Râfi’, el-Kâbıd, el-Bâsıt, el-Mu’ızzu, el-Müzillü, el-Muksıt, er-Rezzâk, Zü’l-Kuvve, el-Metîn, el-Kâim, ed-Dâim, el-Hâfız, el-Vekîl, el-Fâtır, es-Sâmi’, el-Mu’tî, el-Muhyî, el-Mümît, el-Mâni’, el-Câmi’, el-Hâdî, el-Kâfı, el-Ebed, el-Âlim, es-Sâdık, en-Nür, el-Münîr, et-Tâmm, el-Kadîm, el-Vitru, el-Ahadu, es-Samedu, ellezi lem yelid velem yüled ve lem yekün lehu küfüven ahad.”
Zûhrî der ki: “Bana birçok ilim ehlinden ulaştığına göre, bu Esmâu Hüsna’nın okunmasına “Lâ ilahe illallahu vahdehu lâ şerike leh. Lehü’l Mülkü ve Lehü’I-Hamdu bi-yedihi’l-Hayr ve huve ala külli şeyin kadîr, la ilahe illâllahu, lehül-Esmâu’l-Hüsnâ” diye başlanmalıdır.”
Kavram hakkında henüz bir not alınılmadı.